Sayfalar

4 Ekim 2013 Cuma

Roberto Mancini'nin Futbol Sistemi



Roberto Mancini Galatasaray'ın yeni teknik direktörü oldu. Herkesin aklında kim bu Mancini sorusu var. Daha gelmeden başarısız olacağını ilan edenler, takımı ıçuracağını söyleyenler oldu. Kariyerinin çok kötü olduğu, Manchester City ile şampiyonlar liginde çok kötü olduğu söylendi. Fakat artık bir gerçek var ki Mancini Galatasaray'ın başında. Lucescu'ya hayranlığını her fırsatta dile getirenler bile Mancini'nin "sıkıcı" bir sistem ile Galatasaray'a yakışmayacağını iddia eder oldu. Fakat aslında Mancini'nin yaptığı şeyler Lucescu'nun sisteminin modernleştirilmiş haliydi. Üstelik İngiltere Liginde ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı olarak şampiyon oldu bu sistem. Peki bu 4-2-3-1 şeklinde dizilen bu sistem nasıl işliyor ? Sistemi defans oyununda ve hücum oyununda olmak üzere iki farklı aşamada inceleyeceğiz. Öncelikle defans oyunu:

Top rakipteyken Mancini'nin takımının görüntüsü aşağı yukarı böyle. Forvet oyuncusu rakip defans oyuncularına baskı peşinde. Orta sahanın 3lü olan kısmı rakip orta sahayı ilk karşılayan kısım. Arkalarında iki defansif orta sahanın görevi ise bu baskıdan kaçan hücumcu orta sahaları durdurmak ve geriye kaçıp top almaya çalışan forvet oyuncularına baskı yapmak. Bu kurgu sayesinde takımın stoperleri doğrudan rakip orta sahayla birebire kalmıyor ve yükü hafifliyor. Oysa Fatih Terim'in sisteminde orta saha ile defans arasında ciddi bir boşluk oluyordu, süratli oyuncuları olan anadolu takımları kendi sahasından attıkları tek pasla Muslere ile karşı karşıya kalabiliyorlardı. Fatih Terim'in sisteminde orta saha çok çabuk geçildiği ve defans oyuncuları çok önde oynadığı için stoperlerin çok hızlı olma zorunluluğu vardı. Dany sırf bu yüzden oynatılıyordu. Juventus maçıyla birlikte artık defans oyuncularının deparlarına ihtiyaç kalamdı. Dolayısıyla Dany yerine Chedjou oynayabiliyor artık. Artık stoperlerin kesici özelliği daha önemli. Burada tabii önemli olan bir noktada orta sahadaki ileri 3lünün savunmaya yapacağı katkı. Bunun için çok koşan kanat oyuncularına ihtiyaç var. Juventus maçında gördük ki Amrabat bu işi beceremeycek ve Riera hazır değil. Daha önceden Engin'in defansı iyi yapamadığını, Burak Yılmaz'ın kanatta oynayınca savunmaya yardım yapmadığını biliyoruz. Dolayısıyla bu nedenle sağ açığa Umut Bulut monte edilebilir. Tabii ki sisteme göre oyununu değiştirmesi lazım. Umut'un burada başarılı olabileceğini düşünmemin diğer sebebini de hücum kısmında açıklayacağım. Burada amaç orta sahayo kalabalık tutup rakip atağı olgunlaştıramadan topu kapmak. Zaten süratli kanat oyuncularına da bu yüzden ihtiyaç var. Bu süratli kanat oyuncuları kapılan topla anında kontra atakla tehlike yaratabilmeliler. Bruma'nın takiktik anlamında öğreneceği çok şey var. Bunları öğrenmesinin uzun sürmeyeceğini düşünüyorum.


Gelelim Hücum Oyununa:

Hücumda ise Fatih Terim'in siteminden en büyük farklılık bek oyuncularında. Artık bek oyuncularının bu sistemde sıfıra inip orta yapma gibi görevleri yok. Bu görevler yüzünden Hakan Balta her zaman Riera'nın arkasında kalıyordu. Roberto Mancini'nin sistemiyle birlikte Hakan Balta'nın performansının da artacağını düşünüyorum. Defansif orta saha oyuncuları kısa paslarla oyunu rahatlatabilmeli. Çünkü önlerindeki hücumcu orta saha rakipten baskı yiyip etkisiz hale getirilebilir. Bu durumda oyunu kanatlara açacak olan kişiler bunlar. Yeri geldiğinde uzaktan şut deneyebilmeliler. Kanat oyuncularından beklenen orta yapabilecek pozisyon yaratmaları (İngiltere'de bunu kullanmamıştı pek) ya da hızlı paslarla forvet oyuncusunu pozisyona sokma ya da 2'ye 1'le kendisi ceza sahasına girebilme. Burda bir diğer nokta da kanat oyuncularının asıl etkinliğinin kontra atak sırasında ortaya çıkması. Süratli kanat oyuncuları topu rakip yarı sahaya taşıyıp tehlike yaratabilirler. Aynı şekilde uzun topla kontra atağa çıkılırken de forvet oyuncusuna yaklaşıp uzun topta tehlike yaratabilirler. Bruma'nın Galatasaray'da bu nedenle geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum. Hem gücuma hızlı çıkabiliyor hem de gole yakın. Fakat şu ana kadar izlediğimiz kadarıyla son vuruşlarını geliştirmesi gerekiyor.

Sistemin Galatasaray'da iki tane büyük sorunu olduğunu söyleyebilirim. Bir tane de ufak sorun. İlk büyük sorun sağ bek sorunu. Emmanuel Eboue Fatih Terim'in hücumcu beklere ihtiyaç duyan sisteminin değişilmez ismiydi. Bu nedenle de sol bekte Riera HaKan Balta'dan daha iyi oynuyordu. Hücum aksiyonlarını iyi yapıyordu. Şimdi ise beklerin yeni sistemde hücum görevleri hafifletildi. Bu durumda savunması daha sağlam olan bir sağ beke ihtiyaç duyulabilir. Bu sebeple bu bölgede Hamit Altıntop ve Sabri Eboue'den daha sık oynayabilir bu yabancı kontenjanının kullanılması açısından da fayda sağlayacaktır.

İkinci büyük sorun ise Selçuk-Sneijder sorunu. Fatih Terim'in sisteminde Sneijder geldikten sonra Selçuk'a bir yer arama çabası başlamıştı. Defansın önünde oynadı sol içte oynadı. Ama eski günlerinden uzak kaldı. Şimdi Sneijder'in Selçuk'dan aldığı oyun kurma ve atakları yönlendirme görevinde başarısız olduğunu görüyoruz. Selçuk bu nedenle eğer Sneijder  bu formsuzluğu ile devam ederse hücumcu orta saha olarak kullanılabilir. Selçuk yerine de Yekta Kurtuluş, Ceyhun Gülselam, Hamit Altıntop üçlüsünden biri geçebilir.

Ufak problem ise sağ açık. Engin Baytar, Amrabat, Aydın Yılmaz, Bruma gibi kanat adamları içinden bu sisteme en uygunu Bruma. Fakat şu anki görüntüsü itibariyle Engin Baytar'ın bu sistemde verimli olması zor (eski günlerine döner kilo verir, çalışırsa orası ayrı). Aydın Yılmaz ve Amrabat ise hiçbir zaman Galatasaray seviyesinde oynamadıkları için sorun yaratıyorlar. Bu durumda sağ açık konusunda devre arasında olası bir transfer gelebilir. Ya da Bruma sağ açık oynarsa sol açıkta Riera toparlanamazsa sol açığa transfer gelebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder