Sayfalar

7 Eylül 2009 Pazartesi

Bambaşka Orta Yapardı. Farketmeden Gol Atardı. Onu Kimse Anlamazdı


Galatasaray tribünlerinde bu sene duyduğum bir şarkı bu:

" Bambaşka orta yapardı
Farketmeden gol atardı
Onu kimse anlamazdı
Dikkat Sabri Sarıoğlu
Dikkat Sabri Sarıoğlu
Dikkat Sabri Sarıoğlu"

Hakkaten kimse anlamıyor onu. Bakıyorum Beşiktaşlısı, Fenerlisi herkes dalga geçiyor onunla. Barış Özbek ile birlikte Galatasaray'da en çok sevdiğim oyunculardan Sabri Sarıoğlu.

Beşiktaş'ta yıllarca hiçbir işe yaramadan futbol oynayıp kaptanlığa gelen, muhtemeln Beşiktaş'tan başka takıma koysanız ilk onbire giyemeyecek olan İbrahim Üzülmez dururken, Fenerbahçe'nin sahada gezsin diye milyon dolarlar döktüğü Colin Kazım Richards ve Selçuk Şahin dururken Sabri Sarıoğlu ile dalga geçilmesini pek kabul edemiyorum.

Eskiden Ali Sami Yen'de maçlara daha sık giderdim. Hatta bir sezonda 13-14 maça gitmiştim bir ara Ali Sami Yen'de. Sabri Sarığlu'na dikkat ederim sanki taraftar ısrar etse adam 90 dakika daha oynayacak. O derece kaptırıyor kendini. Adam Galatasaray formasıyla o taraftarın önünde top oynamaktan çok büyük haz alıyor bu çok belli. Bir taraftar olarak ben de onun gibi futbolcuları izlemekten haz alıyorum. O zamanlar herkes Lincoln'e tezahüratlar yapıyordu. Koca sezonu 3 topuk pasıyla geçirip, ligin alt sıra takımlarına karşı oynayan bu adam nasıl olduysa taraftarın sevgilisi oluvermişti. Öte yandan Sabri Sarıoğlu asıl mevkisi olmayan sağbeke adapte olmuş varını yoğunu ortaya koyuyor, Lincoln'e gösterilen saygının onda birini göremiyor. Çok ilginç bir spor şu futbol. Futbol o kadar mantıksız bir spordur ki Fatih Terim'e İmparator denir.



Sabri Sarıoğlu kötü ortaları nedeniyle eleştiriliyor ki Daniel ALves Chelsea maçında yaptığı ortalarla Sabri'den de kötü performans sergilemişti. O maçta sahanın içine düşen ortası neredeyse yoktu adamın. Tabii yanlış anlaşılmasın Sabri Daniel ALves ile aynı kategoride demiyorum asla. Ama durum bu, orta yapma yeteneği zaten öyle herkesin sahip olduğu bir yetenek değil. Kaldı ki önünde Kader Keita, Kewell, Arda Turan ya da Aydın Yılmaz gibi orta konusunda oldukça başarılı futbolcular oynuyor. Bu konuda Sabri'ye ihtiyaç kalmıyor.

Sabri'nin uzaktan şutları çok eleştiriliyor. Halbu ki Arda Turan ile Sabri'nin uzaktan şutlardaki başarıları hemen hemen aynıdır. Arda Turan uzaktan şut yeteneğine Sabri Sarıoğlu'ndan daha çok sahip olmalı. Çünkü o bir hücumcu ve gole daha yakın. Oysa ki Sabri Sarıoğlu'nun bu yeteneğini kullanma ihtiyacı 3-5 maçta bir anca çıkıyordur ortaya. Ceza sahası içinde ise Sabri oldukça etkili zaten bunu Bursaspor maçında o son dakikalarda 70 metra deparın ardından attığı şık aşırtma golüyle gösterdi.

Sabri Sarıoğlu yeni yeni ters kademeye girmeye de alışmaya başladı gibi bu sene. Rijkaard'ın gelişiyle Sabri'de büyük gelişmelerden biri de bu oldu. Artık ters kademeye daha fazla giriyor ve hatta Servet ve Gökhan gibi inanılmaz adam ve top kaçıran savunma oyuncularının açıklarını kapatıyor. Bu sezon ligde yaptırdığı penaltıda çok eleştirilmişti orada ne işi var diye ama asıl soru şu olmalıydı, Sabri'nin oraya koşması neden gerekti? Çünkü defansın ortası adeta yol geçen hanına dönmüştü.

Sabri Sarıoğlu'nun bence en önemli özelliği hırsı ve kazanma azmi. Bu hırs, bu ruh ondan bazen sorumluluk alma isteği de uyandırıyor. SOn dakikalarda takımınız elenecekken taraftar umudunu kesmiş sesini azaltmışken top istemek gol için uğraşmak herkesin harcı değildir. Bunu geçen sene Galatasaray'da Arda Turan ve Sabri Sarıoğlu'ndan başka yapan futbolcu yoktu. Hatta Bordeaux maçında son dakikada uzaktan şutları çok eleştirilmesine rağmen uzaktan şut çekmeye cesaret edip takımına gol kazandırması Sabri Sarıoğlu'nu gözümde daha da yüceltmiştir.

Sabri Sarıoğlu Galatasaray taraftarının sahip çıkması gereken bir futbolcu. Bu takımdan herkes gider ama Sabri gibi futbolcular bu takım için kalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder