Sayfalar

1 Şubat 2013 Cuma

Hoşgeldin Belözoğlu

Türkiye'de hemen hemen her yabancı teknik direktörün dediği ortak bir cümle var. Futbolcularınız yetenekli ama... Evet ama... Bence bunu diyen teknik direktörler Emre Belözoğlu'nu dikkate alıyordur. Bu tanıma ondan daha iyi uyacak bir futbolcu tanımıyorum. Batuhan mı? Yetenek konusunda Emre'nin yanına yaklaşamaz. Arda Turan? Arda Turan yetenek konusunda Emreyle aynı klasmanda ama onun "ama..." sı yok. Belki Emre ile aynı sınıfta değerlendirebileceğimiz bir futbolcu Sergen Yalçın olabilirdi ama o da futbolu bıraktığına göre Emre şimdilik bu kategoride yalnız.

Emre Belözoğlu'nu daha yeni yeni Galatasaray forması giymeye başladığı zamandan beri takip ederim. Fatih Terim'in ona Beşiktaş maçında şans vermesi Emre'nin de bu şansı iyi kullanması ve yaşının çok çok  üstünde bir yetenekle güzel bir gol atması, Şekerspor'a attığı inanılmaz gol daha dün gibi aklımda. O dönem Galatasaray'da çıktığı hemen hemen her maçı hatırlıyorum Emre'nin. Beni Tugay'dan sonra heyecanlandıran tek türk futbolcuydu. Tabii ki mükemmel bir döneme denk gelmişti. Takımda oynamaya başladığı zamanlarda Tugay, Suat, Okan, Hagi gibi isimler vardı önünde. Tugay demişken bir şeyi de belirtmemde fayda var. Tugay Kerimoğlu tabii ki uzak ara şimdiye kadar izleyebildiğim bütün futbolcular içinde en sevdiğim, en beğendiğim futbolcu ama kabul etmem gerekir ki Emre Belözoğlu'nun potansiyeli Tugay Kerimoğlu'nun çok üzerindeydi. Tugay'dan daha çok koşan, top tekniği daha yüksek bir futbolcuydu. Bu yüzden ofansif görevle de defansif görevle de çok rahat başaçıkabiliyordu.

Şimdi ise izlediğimde bana hiç heyecan vermeyen bir Emre var. Emre'nin bu kadar potansiyelli bir yıldızdan sıradan bir futbolcuya dönüşmesi nasıl oldu peki?

Bazıları Fenerbahçe'ye imza atmasıyla gözden düştüğünü söyleyebilir. Fakat bence sebep bu değil.
Benim fikrime göre Emre'nin en büyük hatası İnter'e transferiydi. İnter tabii ki büyük bir takımdı, Serie A büyük bir ligdi ama Emre'nin bütün ofansif yetenekleri orada köreldi. Şimdilerde Samir Nasri'nin nerelere gelebildiğini görünce Emre'nin o potansiyeliyle Mesut Özil'in önünde olması çok anormal olmazdı. Fakat Emre İtalya'da defansif ortasahaya dönüştü. Üstelik Pirlo gibi top tekniğini ön plana çıkaran bir defansif orta saha değil (İngiltere'de deep lying play maker dedikleri türdeki orta saha değil) daha çok Afrikalı oyuncuların tarzında (Anchor Man) bir orta saha oyuncusu oldu. Başarısız değildi. Ama potansiyelinin yarısını bile kullanmadı. 

Daha sonra Newcastle macerasıyla başlayan ırkçılık suçlamaları, Türkiye'ye dönüşü, rakibine yaptığı boğaz kesme işareti, Zokora ile yaşadıkları olaylar, saha içerisindeki agresif tavırları derken Emre giderek gözden düştü. Lukas Podolski'nin şu anda Arsenal'de yaptıklarını, Mesut Özil'in Real Madrid'de yaptıklarını, Luka Modric'in yaptıklarını Emre 20 yaşındayken yapabiliyordu. Fakat bu yıla geldiğimizde Emre potansiyelini kullanamamış defansın önüne hapsedilmişken diğerleri Emre'den düşük potansiyelleriyle yıldızlaştılar.

Emre'nin kariyerinde düştüğü hataya düşmeyen ve onun kadar yüksek potansiyeli olan bir Alman gencini bir sonraki yazımda tanıtacağım. Mario Götze...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder